Katlı Sera Sistemleri

Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım) Nedir?
Alternatif yetiştiricilik yöntemleri arasında günümüzde geliştirilmiş en önemli çözüm yöntemi kontrollü koşullarda yapılan “Topraksız Tarım” yöntemiyle üretimdir. İklim değişikliklerinden fazla etkilenmeyen topraksız tarım yöntemiyle üretim her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Bunlardan en önemli iki üretim yöntemi “Akıntılı Su Tarımı (Hydroponic-NFT)” ve “Püskürtmeli Su Tarımı (Aeroponic)” kullanılarak yapılan üretim şekilleridir.
Hipodornik Tarım ekinleri, toprak ile değil hava ve su aracılığı ile beslemeyi hedefler. Bu ekinler gerekli olan besinleri sıvıların içerisinde ki gübreden alırlar. Hipodornik Tarım yöntemi alışılagelmişin dışında bir yöntemdir. Özellikle dar alanlarda uygulanabilir bir tarım modeli olması açısından oldukça avantajlı bir tarım modelidir. Kaynaklar tasarruflu kullanıldığı takdirde emekten ve zamandan tasarruf ederken aynı zamanda çiftçinin üretimde kontrol sahibi olmasını sağlamaktadır.
Burada kullanılan suya besin maddeleri eklenerek besleyici solüsyonlar elde edilir. Hazırlanan bu su bitki köküne su pompaları yardımı ile enjekte edilir. Besleyici solüsyonlar su pompaları ile iletilirken, oksijen ise hava pompaları yardımı ile bitki köküne iletilmektedir. Bu sayede bitki zamanında ve gerektiği kadar besleyici maddeleri almış olur.
1-Hidroponik Tarım / Topraksız Tarım

Topraksız tarım modelinde gübreleme, ilaçlama gibi faktörlere ihtiyaç duymadan üretimi kendi kontrolünüz altında tutar.
• Toprak tarımına göre alandan tasarruf edilerek birim alandan ekstra ürün elde edilir.
• Hidroponik Tarımda (Topraksız Tarım) yetişen bitkiler normal toprakta ve klasik yöntemle yetiştirilen bitkilere oranla daha fazla büyümektedir. Bitki kısa sürede büyüceği için hasat süresi de kısalarak birim alandan daha fazla ürün sağlanmaktadır.
• Hidroponik Tarım modelinde bitkiler direkt olarak besin maddesi ile buluşacağı için bitki enerji sarfetmeyerek bütün enerjisini meyve ve çiçek gelişimi için kullanmaktadır. Klasik tarım yönteminde bitki besin maddesi bulabilmek için enerji harcayacaktır. Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım) yöntemi ise fazla enerji harcamaya son vermiş oluyor. Aynı zamanda Hipodornik Tarımda kontrol çiftçinin elinde olacağı için bitkinin ihtiyacı olan ışık, sıcaklık gibi faktörler de zamanında tedarik edilecektir. Böylelikle bitkiler hızlı bir büyüme sürecine girmektedir.
• Bitkilerin kontrollü bir şekilde besin ihtiyaçları giderilerek su stresi yaşamaları engellenmektedir.
• Günümüzde tarım alanlarında kullanılan su miktarı oldukça fazladır. Ülkemizde bulunan suyun da büyük bir kısmı tarımda kullanılan suya gitmektedir. Ülkemizde yaşanan su sıkıntılarının önüne geçebilmek için de Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım) oldukça avantajlı bir seçenek olacaktır. Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım) yönteminin suya dayalı olması fazla su kullanımı anlamına gelmiyor. Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım)da kullanılan su miktarı topraklı tarımda kullanılan suyun sadece %’10’u kadardır. Böylelikle suyun geri dönüşümü sağlanarak daha fazla verim elde ediliyor. Bu anlamda kuraklık sıkıntısına karşı da uzun vadeli bir çözüm bulunmuş olmaktadır.
• Hidroponik Tarımda (Topraksız Tarım) yetiştiricilik için verimli topraklar gerekmediği için verimsiz topraklar değerlendirilir.
• Toprağa duyulan ihtiyaç azalacağı için, iklim koşulları uygun olmayan yerlerde de üretim yapılabilecek. Böylelikle topraklarda yetiştirilen bitkiler yabancı otlar ve zararlı maddelerden daha az etkilenerek sağlıklı bir şekilde yetişecektir ve daha verimli ürünler elde edilecektir.
• Hidroponik Tarımda yüksek miktarda verim ve üretim elde edilir.
• Kontrolün tamamının yetiştiricide olması ve bitkinin ihtiyacı olan faktörlerin zamanında ve anında karşılanması, bitkiyi daha verimli hale getirir. Böylelikle bitki ihtiyacı olan besini elde ederek daha sağlıklı bir şekilde yetişir.
• Hipodornik Tarımda ürünler de ki besin değerlerinin PH’ını belirlemek daha kolay olacaktır. Böylelikle besinlerde ki elementlerin bitkiye kontrollü verilmesi besin ve element dengesi sağlar. Bu sayede yetiştirilen ürünlerin kalitesi daha iyi olur ve çiftçi için iyi bir pazar imkânı sunmaktadır. Üretimde süreklilik sağlanarak gıda sanayisinde gelişmeler yaşanacak ve gecikmeler olmayacaktır.
2. Ultraviyole Aydınlatma ile Bitkilerin Beslenmesi
Tümüyle kapalı ortamda güneş ışığının alınmayacağı şekilde kurulan serada bitkinin ihtiyaç duyduğu güneş ışığını ultraviyole florasanlarla sağlamaktayız. Her bitki için özel bir ışık reçetesi oluşturmak için LED aydınlatmaları kullanıyoruz, bitkilere fotosentez için ihtiyaç duydukları yoğunluğu ve frekansı mümkün olan en verimli şekilde veriyoruz.

3. Su
Serada bulunan sensör sistemi sayesinde, her bitkinin tam olarak ihtiyaç duyduğu su miktarını almasını sağlanmaktadır. Fazla olan su, kapalı bir sistem ile geri dönüştürülmekte ve bu da su tüketimini ve atık oluşumunu önemli miktarda azaltmaktadır.
4. İklimlendirme
Firmamız kapalı tesislerinde havayı filtreliyor ve bitkinin ihtiyacı olan ideal sıcaklık, nem ve karbondioksit seviyesini sürekli dengede tutuyor. Aynı zamanda sistemin ihtiyaç duyduğu tüm enerjiyi de Güneş Enerjisi ile üretmekteyiz. Tüm tesislerimizin çatısında güneş panellerimiz bulunmaktadır.
5. Seralarımız

Batman: Otomasyonlu, İklim Kontrollü, Topraksız, Hidrofonik, Yapay Gün Işığı Uygulamalı, Yay Çatılı ve Yay Üzeri Güneş Enerji sistemli, Tıbbi Aromatik Bitki Serası, Batman ili merkez ilçesi balpınar beldesinde bulunmaktadır ve 3.024,00 m2 alanı kaplamaktadır. Söz konusu kapalı alanda 30 dekara karşılık gelen üretim yapılmaktadır. Seramızda 7 ürün yetiştirilmektedir.

Ankara: Ostimde bulunan 1.200 m2 lik üretim tesisimiz, yaklaşık 12 dekara karşılık gelen üretim gerçekleştirilmektedir. Söz konusu sera aynı zamanda AR-GE merkezi olarak kullanılmakta ve sürekli ekilen 4 çeşit ürün ile birlikte farklı ürünler de denenmektedir.

6. Ürünler

Safran (Crocus sativus): süsengiller (Iridaceae) familyasından, doğal ortamda yetiştiğinde sonbaharda çiçek açan, 20–30 cm boyunda, çiğdem (Crocus) cinsinden soğanlı bir kültür bitkisi ve bu bitkiden elde edilen baharata denmektedir. Bitkinin yaprakları şeritimsi, mor çiçekleri üç tepeciklidir. Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dâhil olmak üzere erkek organları kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılan safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran’da yetiştirilir. Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinmektedir. Yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabilir. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar.


Ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından tek yıllık ve genellikle ılıman bölgelerde yetişen bir bitki türüdür. Yetişkin fesleğenlerin boyları genellikle 20 ile 60 cm arasında değişir. Renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişen yaprakları yumuşak olup, 1–5 cm arasında uzunlukta ve 1–3 cm arasında genişlikte olurlar. Soğuğa karşı çok duyarlı olan fesleğen bitkisi en çok sıcak ve kuru ortamları sever.

Lorosso, kırmızı kıvırcık, polorosso gibi marul çeşitleri de seralarımızda yetiştirilmektedir.
Bunlarla beraber sözleşmeli tarım kapsamında bir çok tıbbi ve aromatik bitkiler de üretilmektedir. İstendiğinde hazır salata ve yıkanmış sebze olarak da teslimat yapılmaktadır.